MİKTAR İTİBARIYLA KESİN OLAN KARARLARA KARŞI SUÇ VASFINDAKİ YANILGI GEREKÇE GÖSTERİLEREK TEMYİZ YOLUNA BAŞVURULABİLECEĞİ
T.C
YARGTAY
6. Ceza Dairesi
2021/11450 E. , 2021/7569 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli yağma, mala zarar verme, kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜMLER : İstinaf isteminin esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Covid-19 salgını nedeniyle 26 Mart 2020 tarih ve 31080 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Kanunun geçici madde 1 hükmü uyarınca 22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durmasına karar verilen sürelerin 30.04.2020 tarihli ve 31114 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 29.04.2020 tarihli ve 2480 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 15.06.2020 tarihine kadar uzatılması sebebiyle, sanık … müdafinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Suç tarihinin 04.01.2016 olarak gerekçeli karar başlığında yerinde düzeltilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
I- Sanık … hakkında mala zarar verme, 6136 sayılı Yasaya aykırılık; sanık … hakkında mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelemesinde;
Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık …, sanıklar …, … müdafiilerinin ve katılan … vekilinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II- Sanıklar …, … hakkında nitelikli yağma ve yaralama suçlarından kurulan hükümlerin incelemesinde;
Sanık … müdafiinin, sanık hakkında yağma ve yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet, sanık … ve müdafisinin ise sanık hakkında yağma suçundan kurulan mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz isteminde bulunduğu, katılan … vekilinin ise sanıklar hakkında yağma suçundan kurulan mahkumiyet ve yaralama suçundan kurulan hükümlerin ise sanıklar hakkında öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerektiğini belirterek suç vasfına yönelik temyiz isteminde bulunmuşlardır.Sanıklar hakkında ilk derece mahkemesince yağma suçundan kurulan 5 yıldan fazla hapis cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyiz incelemesine tabi olduğu, ancak somut olayımızda da, sanık … hakkında ilk derece mahkemesince nitelikli yaralama suçundan 5 yıl hapis, sanık … hakkında ise beraat kararına hükmetmiş olup, istinaf mahkemesince, sanıkların müdafilerinin ve katılan vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Anılan bu karara sanık … müdafi ile birlikte katılan vekili, her iki sanık için fiilin öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu gerekçesiyle temyiz etmiştir. Bu itibarla, o yer istinaf mahkemesince verilen sözü edilen yaralama suçundan sanık … hakkında mahkûmiyet, sanık … hakkında ise beraat hükümlerinin temyiz edilebilir nitelikte bulunup bulunmadığı, ön sorun olarak ele alınmıştır.
CMK’nın “Temyiz” başlıklı 286. maddesinde;
“(1)Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma dışında kalan hükümleri temyiz edilebilir.
(2)Ancak;
a)İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları,
b)İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları,
c)(Ek: 20/7/2017-7035/20 md.) Hapis cezasından çevrilen seçenek yaptırımlara ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen; seçenek yaptırımlara ilişkin her türlü kararlar ve istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,
d)(Anayasa Mahkemesinin 27/12/2018 tarihli ve E.:2018/71 K.:2018/118 sayılı Kararı ile İptal; Yeniden Düzenleme:20/2/2019-7165/7 md.) İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
e)Adlî para cezasını gerektiren suçlarda ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
f)(Değişik: 18/6/2014-6545/78 md.) Sadece eşya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,
g)On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak (…) (2) istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,
h)(Değişik: 18/6/2014-6545/78 md.) Davanın düşmesine, ceza verilmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen bu tür kararlar veya istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,
ı)Yukarıdaki bentlerde yer alan sınırlar içinde kalmak koşuluyla aynı hükümde, cezalardan ve kararlardan birden fazlasını içeren bölge adliye mahkemesi kararları, Temyiz edilemez.
(3)(Ek:17/10/2019-7188/29 md.) İkinci fıkrada belirtilen temyiz edilemeyecek kararlar kapsamında olsa bile aşağıda sayılan suçlar nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları temyiz edilebilir:
a) Türk Ceza Kanununda yer alan;
1. Hakaret (madde 125, üçüncü fıkra),
2. Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit (madde 213),
3. Suç işlemeye tahrik (madde 214),
4. Suçu ve suçluyu övme (madde 215),
5. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (madde 216),
6. Kanunlara uymamaya tahrik (madde 217),
7. Cumhurbaşkanına hakaret (madde 299),
8. Devletin egemenlik alametlerini aşağılama (madde 300),
9.Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama (madde 301),
10. Silâhlı örgüt (madde 314),
11. Halkı askerlikten soğutma (madde 318), suçları. b) Terörle Mücadele Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası ile 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar.
c) Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 28 inci maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesi ve 32 nci maddesinde yer alan suçlar.”
Düzenlemesine yer verilmiştir.
CMK’nın 286 (1). maddesi hükmüne göre kural; istinaf mahkemelerinin verdiği bozma kararları dışındaki bütün kararların temyize tâbi olmasıdır.
Bu kuralın istisnaları; CMK’nın 286. maddesinin ikinci (dokuz(9) bent) ve üçüncü fıkralarında düzenlenmiştir.
Ceza muhakemesine egemen olan ilkelerden önemli ilkelerden birisi de, istisnaların sanık aleyhine genişletici yoruma tabi tutulamamasıdır.
Öncelikle belirtmek gerekirse, 7188 sayılı Kanun’la CMK’nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki istisnalar suç tipine göre istisnalar olup, yargılama konusu yaralama suçu bu istisnalardan birisi değildir.
İkinci fıkranın diğer bentlerine giren bir istisnanın olmadığı da açıktır. Ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04/10/1993 tarih ve 2-187/222 esas ve karar sayılı içtihadı ile maddenin b) bendindeki istisnalar açısından konunun etraflıca irdelenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen içtihadı uyarınca, tür ve miktarı itibarıyla kesin olan kararların dahi suç vasfına yönelik temyizi mümkündür. Buna göre, söz gelimi basit yaralama suçundan kesin nitelikte bir adli para cezasına hükmedilmişse, katılan ya da Cumhuriyet savcısı bu hükmü, fiilin öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu gerekçesiyle temyiz edebilir. Dairemiz bu içtihadın istinaf sonrası temyizde de uygulanması gerektiği görüşündedir.
Dolasıyla, katılan vekili, sanıklar hakkında yaralama suçundan verilen kesin nitelikteki kararı vasıf yönünden temyiz ettiği anlaşıldığından sanıklar hakkında yağma ve yaralama suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık … müdafinin temyiz isteminin sanığın cezalandırılması için yeterli delil olmadığı, suça iştirak ettiği varsayılsa dahi suçun niteliğinin hırsızlığa teşebbüs olduğunu, sanığın SEGBİS aracılığı ile savunma yaptığı ancak tutanaklara tam ve eksiksiz geçirilmediği için savunma hakkının ihlal edildiği, lehine indirim nedenlerinin uygulanmadığı, sanık … müdafinin temyiz isteminin sanık hakkında kesin ve yeterli delil olmadığını, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin gözetilmediğini, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğini; katılan … vekilinin temyiz isteminin sanıklar hakkında mala zarar verme ve yağma suçlarından verilen cezaların az olduğu ve sanıklar hakkında öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerektiğini, lehe hükümlerin uygulanmaması gerektiğine yönelik olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Oluş ve dosya içeriğine göre, sanıklar hakkında, yağma suçundan kurulan hükümlerde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca dosyada CMK’nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlerde ileri sürülen temyiz sebepleri yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, sanık …, sanıklar …, … müdafilerinin ve katılan … vekilinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN ONANMASINA, CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesi’ne, kararımızın bir örneğinin de İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 20.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.