selimhartavi.com

CEBİR TEHDİT VEYA HİLE KULLANARAK KİŞİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA VE TEHDİT NEDENİYLE BERAAT- HAKSIZ ŞİKAYET- MADDİ MANEVİ TAZMİNAT

T.C.
NEVŞEHİR
1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ                                        TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2012/307
KARAR NO : 2014/283

HAKİM : ÖZGÜR TÜRKSEVER 95120
KATİP : SELVİ ALTUNBAŞ 99535

DAVACI : Ö. E.
DAVALI : Ş. K.
VEKİLİ : Av. SELİM HARTAVİ

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/09/2012
KARAR TARİHİ : 27/05/2014

Davacının dilekçesi üzerine yapılan yargılama sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava :
Davacı 07/09/2012 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile bir müddet duygusal birlikteliğinin olduğunu, davalının hakkında şikayetçi olduğunu ve Konya 11. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandığını, beraat ettiğini, kendisinin Göreme Kasabasında saygın bir kişi olduğunu, davalının hakkında asılsız ve mesnetsiz isnatlar nedeni ile yıprandığını ve stres yaşadığını, onur ve haysiyetinin zedelendiğini, ticari itibarinin zedelenmesi nedeni ile işletmiş olduğu otelin ismini değiştirmek zorunda kaldığını, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Cevap :
Davalıya, duruşma gün ve saatini bildirir, dava dilekçesi ekli davetiye usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının BK’nın 60/1 maddesinde öngörülen 1 yıllık zaman aşımı süresi içinde davasını açmadığını, davacının müvekkilinin şikayeti nedeni ile Konya 11. Asliye Ceza Mahkemesinde hürriyetten yoksun kılma ve tehdit suçundan yargılandığını ve beraat etmesi nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğunu, şikayet hakkının kötü niyetli kullanılmasının söz konusu olmadığını, davacı hakkında C. Başsavcılığına kuvvetli suç şüphesi bulunması nedeni ile dava açıldığını, davacının delil yetersizliğinden beraat etmesinin şikayet haksız olduğu anlamına gelmediğini, maddi tazminat taleplerini belgelendirmediğini, tazminat taleplerini haklı göstermek için işletmecisi olduğu iş yerinin adını değiştirmek zorunda kaldığını beyan ettiğini, davacının eşinden ayrıldığını, aleyhine boşanma davacı ve icra takipleri olduğunu, bu nedenle de mal kaçırma gibi tasarruflarda bulunmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Deliller :
Konya 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/454 esas sayılı dosyası, Nevşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/261 esas sayılı dosyası, Nevşehir Aile Mahkemesinin 2009/25 esas sayılı dosyası, Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/367 esas sayılı dosyası, Nevşehir İcra Ceza Mahkemesinin 2012/367 esas sayılı dosyası, Nevşehir 1. İcra Müdürlüğünün 2011/1237 esas sayılı dosyası, Nevşehir 2. İcra Müdürlüğünün 2012/2407 esas sayılı dosyası, tanık beyanları, bilirkişi raporu.

Gerekçe :
Dava, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.

Konya 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/454 esas, 2012/498 karar sayılı dosyasının incelenmesinde; müştekinin Ş. K., şüphelinin Ö.E , suçun cebir tehdit veya hile kullanarak kişi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit suçu olduğu, 03/05/2012 tarihli duruşmada kuşkudan sanık yararlanır ilkesi gereğince kesin, hukuki ve inandırıcı delil elde edilmediği gerekçesi ile beraat kararı verildiği, kararın müşteki vekilince temyiz edildiği anlaşılmıştır.

Nevşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/261 esas, 2009/647 karar sayılı dosyasının incelenmesinde; mağdurenin Ş.E, sağın Ö.E’nin, suçun eşe karşı etkili eylem olduğu, CMK 231/8 maddesi gereğince 5 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

Nevşehir Aile Mahkemesinin 2009/25 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Ö. E aleyhine 4320 sayılı yasaya göre koruma kararı verildiği anlaşılmıştır.

Nevşehir 1. Ceza Mahkemesinin 2012/367 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; müştekinin Nevşehir İl Sağlık Müdürlüğü, katılanın Ebru B’nin, sanığın Ş. K, suçun iftira suçu olduğu, beraat kararı verildiği anlaşılmıştır.

Nevşehir İcra Ceza Mahkemesinin 2012/1612 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; müştekinin H. K., borçlunun Ö.E olduğu, borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan dava açıldığı anlaşılmıştır.

Davacı tanığı Rabia  21/03/2013 tarihli celsede; “Davacıyı tanırım, şuanda yanında işçi olarak çalışmaktayım, bu davadan dolayı iş yerinin ismini değiştirmek zorunda kaldı, ayrıca işçi bulamıyoruz, ben Ömer Beyle 3 yıldır tanışıklığım vardır, 2012 yılının 9. ayında işe girdim,yanında işe girmemin sebebi 3 yıldır tanıdığım için insanlığı ve kişiliği hakkında güveniyorum” diyerek beyanda bulunmuştur.

Davacı tanığı Ebru 21/03/2013 tarihli celsede; “Davacı ve davalıyı tanıyorum, kendisinin davacı hakkında oraya gelip gidenlere satıyor şeklinde beyanları olmuş, ben de Kozaklı da çalıştığım dönemde çünkü aynı iş yerine girip çıktığım için bu lafları sen mi söyledin diye sordum, o da bana ben söyledim, kendisi bana benimle ilgili bişey söylemediğini, olayları başhekim yardımcısına ilettiğini, onların ilgileneceğini söyledi, ben Kozaklıda 2012 yılının Ocak ayından itibaren Temmuz ayına kadar çalıştım, ancak bu konuşmaları davalı 2012 yılının içinde söyledi ancak tarihini tam olarak hatırlamıyorum, biz davalıyla söylediği sözlerden dolayı aramızda dava konusu oldu ” diyerek beyanda bulunmuştur.

Davacı tanığı Mustafa R. Ç 21/03/2013 tarihli celsede; “Davacıyı tanırım, ben devlet dairesinde devlet memuru olarak görev yapmaktayım, Ş.K beni telefonla arayarak Ömer Eren’in kendisini kaçırdığını, zorla kadın ticareti yaptığını söyledi, daha öncede hemşire kaçırdığını ve sabıkasının olduğunu söyledi, ben 4 yıl boyunca Tokat ta polis memuru olarak görev yaptım, buraya sağlık memuru olarak 1 yıl önce atandım” diyerek beyanda bulunmuştur.

Davalı tanığı Aynur 04/02/2014 tarihli celsede; “Ben davacı ile ayrılalı 2,5 yıl olmuştur. Ömer Eren ile boşandık olayla ilgili bir bilgim yoktur tanıklık yapmak istemiyorum.” diyerek beyanda bulunmuştur.

Dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi Av. Şükrü Çalışkan 31/03/2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının maddi tazminat alacağı bulunmadığı kanaatine ulaştığını beyan etmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından maddi zarar miktarının ispatlanmadığı gibi şikayet hakkının kullanımı için yeterli şüphe bulunduğu anlaşılmakla, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının REDDİNE
1-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesince belirlen 25,20 TL maktu karar ve ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile kalan 123,30 TL harcın, karar kesinleşince ve istek halinde davacıya iadesine,
2- Maddi tazminat yönünden; davacı, davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince belirlenen 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3- Manevi tazminat yönünden; davacı, davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince belirlenen 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davalının yapmış olduğu; 15,00 TL tebligat ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacının yaptığı masrafların üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleşince ve istek halinde talep eden tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. Yasa yolunun temyiz merciinin Yargıtay, süresinin kararın tebliğinden itibaren 15 gün olduğu hazır olan taraflara bildirildi. Açıkca kundu usulen anlatıldı.27/05/2014

Katip 99535

Hakim 95120

Sosyal Medyada Paylaş

Leave a Comment