KEFİLİN SORUMLU OLDUĞU TUTARIN BAŞKASININ EL YAZISIYLA YAZILMASI- KEFİLİN OKUMA YAZMA BİLMEMESİ- BANKA KREDİ SÖZLEŞMESİNE BAĞLI KEFALET SÖZLEŞMESİNİN GEÇERSİZLİĞİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
3. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/26 Esas
KARAR NO : 2022/478
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : MUSTAFA D.
VEKİLİ : Av. SELİM HARTAVİ
DAVALI : TE…… TÜKETİCİ FİNANSMAN A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ : Av.
İHBAR OLUNAN : T…… OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
KARAR YAZILMA TARİHİ : 14/11/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Adana Ticaret Mahkemelerine hitaben vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle;Davalı banka ile dava dışı Ece D…ye 02/11/2015 tarihinde kullandırılan 76.686,87 TL bedelli T……… Finansman Tüketici Kredi Sözleşmesinde vekil olan Mustafa D’ye adi kefil olarak gösterildiğini, davalı tarafça söz konusu kredinin tahsil edilememesi üzerinde kredi borçlusu Ece D’ye ile adi kefil Mustafa D’ye hakkında Adana 1.İcra Müdürlüğünün 2018/7105 Esas sayılı takip dosyasıyla vekil eden hakkında icra takibi başlatıldığı, dava konusu tüketici kredi sözleşmesinde adi kefil olarak gösterilen Mustafa D ‘ın okuma yazma bilmediğini, söz konusu kredi sözleşmesine bağlı kefalet sözleşmesinde ise “her nasılsa davalı finans kurumu çalışanlarının veya üçüncü şahıslara ait el yazısıyla “işbu kredi sözleşmesine 76.686,87 TL’ye kadar adi kefilim” şeklinde kayıt konulduğunu, kefalet sözleşmesinin geçirlilik koşullarından olan kefalet miktarının ve kefalet tarihinin kefilin el ürünü olması gerektiğini, sözleşmeye yazılan yazının banka personeli veya üçüncü şahıslar tarafından elle yazılmış olma ihtimalinin yüksek olduğunu, davalı tarafça hukuka aykırı olarak vekil aleyhine başlatılan icra takibinde borçlu olmadığının tespitine, ve alacaklı olmadığı halde icra takibi yapan davalı T…….. Finansman A.ş’nın haksız ve kötü niyetli dava açması nedeniyle 2004 sayılı İİK M. 72 gereğince talep olunan alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatınına mahkum edilmesini, vekalet ücretinin ve yargılama giderinin davalı tarafa hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesine hitaben vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile borçlu arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, davalını ilgili kredi sözleşmesi hükümlerine aykırı davranarak yükümlülüklerini yerine getirmediğini beyan etmekle, bu nedenle Adana 1. İcra Müd.nün 2014/17383 E sayılı dosyası ile rehin takibi başlatıldığını, davacı tarafından okuma yazma bilmediğini iddia etmesi ile işbu kredi sözleşmesine kefil olmasına engel bir durum taşımadığını, davacının tam ehliyetli bir birey olduğunu, işbu sözleşmenin getirdiği sorumluluklarının farkında olduğunu, mahkemeyi yanıltmak ve salt alacakların alacağını geciktirmeye müteallik bu iddialara ilişkin davacı-borçlu herhangi bir delil sunmadığı, davacının iddiaları hiçbir maddi gerçeğe dayanmamakta olup, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER;
1-Adana 1. İcra Müdürlüğü7nün 2018/7105 Esas sayılı takip dosyası,
2-T……… Tüketici Finansmanı A.Ş. Tüketici Kredisi Sözleşmesi, ödeme planı,
3-13/06/2022 havale tarihli bilirkişi raporu,
YAPILAN YARGILAMA, TOPLANAN DELİLLER VE TÜM DOSYA KAPSAMI UYARINCA;
Dava, Menfi tespit talebine ilişkin olup, Adana 1.İcra Müdürlüğü’nün 2018/7105 Esas sayılı takip dosyası yönünden borçlu olmadığının tespitine ilişkin iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyanın Adana 3. Asliye Mahkemesi’nin 23/03/2021 tarih 2020/647 Esas ve 2021/296 Karar nolu Görevsizlik kararı neticesinde mahkememize 2021/519 Esas sayısı verilerek tevzi edildiği, mahkememizden verilen 01/10/2021 tarih ve 2021/519 Esas 2021/776 sayılı Kararı’nın Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin 11/01/2022 tarih ve 2021/2611 Esas, 2022/87 Karar sayılı ilamıyla KALDIRILMASINA karar verilerek dosyanın mahkememize geldiği ve mahkememizin 2022/26 Esasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın resen seçilecek bir banka hesap bilirkişisine tevdii ile davacı kefilin, dava dışı şahıs ile davalı banka arasında tanzim olunan bireysel kredi sözleşmesi uyarınca, davalı banka tarafından başlatılan Adana 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/7105 Esas sayılı takip dosyasındaki borçtan sorumlu olup olmadığı ile tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda değerlendirme yapılarak, denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor tanzim edilmesinin istenildiği, bilirkişinin 13/06/2022 tarihli raporunu sunduğu, bilirkişi raporunun da taraflara tebliğ edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre : Dava dosyası, Adana 1. İcra Müdürlüğünün 2018/7105 esas sayılı dosyası ve kapsamlarındaki belgelerin incelenmesinde; dava dışı Ece D… ile davalı T….Finansman A.Ş. Ve satıcı T……..Otomotiv San ve Tic A.Ş. Arasında imzalanan 02.11.2015 tarih ve 52.885,99-TL limitli Tüketici Kredisi Sözleşmesinin, davacı tarafından adi kefil sıfatıyla, 76.686,87-TL kefalet limitiyle imzalandığı, kefalet tarihi, Türü ve tutarının el yazısı ile yazılı olduğu, eş muvafakatinin bulunmadığı, sözleşme kapsamında taşıt rehini ve adi kefalet teminatıyla dava dışı Ece D..’a; yıllık %16,32 akdi, %19,58 temerrüt faizi oranıyla, 02.12.2015 tarihinden başlamak üzere aylık 1.597,64-TL sabit taksit ve toplamda 76.686,87-TL geri ödemeli, 48 ay vadeli, 52.885,99-TL kredi kullandırıldığı, kredinin 5 taksitinin ödendiği, 13.05.2016 tarihi itibarıyla 51.406,56-TL ana para bakiyesinin kaldığı, davalı kredi kurumu tarafından düzenlenen 22.08.2016 tarih ve 18145 Y. Numaralı ihtarda, vadesi geçen 13.06/13.07/13.08 2016 tarihli taksitler ve ferileri toplamı 5.159,13-TL’nin 30 gün içerisinde ödenmesi, ödenmemesi veya satım konusu aracın teslim edilmemesi halinde ihtar tarihi itibarıyla 54.509,34-TL toplam borcun muaccel olacağı ve tahsili için yasal takip başlatılacağının ihtar edildiği, davacıya gönderilen 24.08.2016 tarihli “Seyhan’da Akdeniz mahallesi yok” açıklamasıyla bila tebliğ iade edildiği, ihtardan sonra 30 günlük süre içerisinde geciken 2 taksitin ödendiği, 13.08.2016 tarihi itibarıyla ana para bakiyesinin 50.134,96-TL’ye düştüğü tespit edilmiştir.
Dava dışı kredi borçlusu ve davacı kefili aleyhine, İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 2018/5868 Esas sayılı dosyasında, 16.02.2018 tarihi itibarıyla; 51.628,49-TL Asıl alacak, 13.309,29-TL 30.11.2016/16.02.2018 arası işlemiş %21,24 faiz, 1.465,19-TL Masraf olmak üzere 66.402,97-TL alacağın, asıl alacak tutarına işleyecek %21,24 faizi ve takip masraflarıyla birlikte tahsili talebiyle Başlatılan Taşınır Rehininin Paraya Çevrilmesi Yolu ile ilamsız takibin, Kredi borçlusu ve davalı kefilin Yetki itirazının kabulü üzerine Yetkili Adana İcra Müdürlüğüne gönderildiği, Adana 1. İcra Dairesinin 2018/7105 esasına kaydedildiği, dosya kapsamında takibe yönelik bir itiraz bulunmadığı, davacının, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı Menfi Tespit Davasının, görev yönünden, görevli Mahkemece dava şartı yönünden reddedildiği, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2021/2611 esas, 2022/87 karar sayılı, 11.01.2022 tarihli kararı ile red kararının kaldırılmasına karar verildiği ve dosyanın 2022/26 esasına kaydedildiği tespit edilmiştir.
6502 SAYILI TKHK MADDE 4: (6) Tüketici işlemlerinde, tüketicinin edimlerine karşılık olarak alınan şahsi teminatlar, her ne isim altında olursa olsun adi kefalet sayılır. (…)
6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU MADDE 117- Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüte düşer. MADDE 584:Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. MADDE 585: Adi kefalette alacaklı, borçluya başvurmadıkça, kefili takip edemez; ancak, aşağıdaki hâllerde doğrudan doğruya kefile başvurabilir: 1. Borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda kesin aciz belgesi alınması. 2.Borçlu aleyhine Türkiye’de takibatın imkânsız hâle gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi. 3. Borçlunun iflasına karar verilmesi. 4. Borçluya konkordato mehli verilmiş olması.(…)
Taraflar arasında, kredi sözleşmesi imzalandığı, davacının kefalet imzası bulunan sözleşme kapsamında kredi kullandırıldığı ve kullandırılan kredinin kısmen ödenmediği konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davanın konusu, alacaklı finansman kuruluşunun kefil hakkında takip başlatma şartlarının oluşup oluşmadığıdır. Asıl borçlu ile birlikte, rehinli aracın malik sıfatı bulunmayan davalı kefil hakkında takip başlatılmıştır. Yasa hükümleri ve Yargı kararlarında (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 25.05.2010 tarih, 2010/4934 E., 2010/7105 K, 10.02.2016 tarih, 2014/44533 E., 2016/3898 K. Sayılı kararları) ile de “Yasanın emredici hükmü gereği alacaklının asıl borçluya başvurup alacağının tahsilini talep etmedikçe kefile başvuramayacağının” hüküm altına alınmıştır.
Sonuç olarak ; davacının okur yazar olmadığı iddia edilmiş ise de dosyaya ibraz edilen vekaletname düzenleme şeklinde düzenlenmemiş olup onaylama şeklinde düzenlendiği, kefalette eş muvafakati olmaması nedeniyle kefaletin yasal unsurları taşımadığı, rehinli araç malik veya kredi borçlusu sıfatı bulunmayan kefilin rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takipte sıfatı bulunmadığı, 4077 sayılı yasanın 10., 6502 sayılı yasanın 4/6 ve TBK 585 maddesi hükümleri karşısında “asıl borçlu hakkında başlatılan takip semeresiz kalmadıkça (kesin aciz belgesine bağlanmadıkça) kefilden talep hakkı doğmayacağı, asıl borçlu hakkında başlatılan takibin devam ettiği, yasa hükümleri ve yüksek yargı kararlarında takip şartı sayılan ACİZ BELGESİNE bağlanmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının Adana 1. İcra Müdürlüğünün, 16.02.2018 tarihi itibarıyla 66.402,97-TL takip çıkışlı 2018/5868 Esas sayılı dosyasında, taleple sınırlı olarak 76.686,87-TL borçlu olmadığı kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili tarafından dava dilekçesinde müvekkilinin okur yazar olmadığı ve kredi sözleşmesinde yer alan ” işbu kredi sözleşmesine 76.686,87-TL’ye kadar Adi Kefilim” şeklinde konulan kaydın müvekkili tarafından yazılmadığı, kefalet miktarı ve tarihinin banka personeli ya da üçüncü şahsılar tarafından yazılmış olma ihtimali olduğu, müvekkilinin okur yazar olmaması sebebiyle söz konusu yazıları yazmasının imkansız olduğu iddia edilmişse de davacının vekiline çıkarttığı Adana 6.Noterliğinin 27/12/2016 tarihli 34940 yev. numaralı vekaletnamenin onaylama şeklinde düzenlendiği ve vekaletnamede okuryazar olduğunun yazıldığı ve davacının imzasının vekaletnamede yer aldığı anlaşıldığından ayrıca davaya konu icra takibinde davacının adi kefil olması ve asıl borçluya karşı icra takibinin henüz semeresiz kalmadığı ve takibin asıl borçlu yönünden aciz belgesine bağlanmadığı anlaşıldığından bu aşamada davacı vekilinin imza ve yazı konusundaki itirazlarının incelenmesinde hukuki yarar olmadığı ; ayrıca davalı banka vekilinin davacının savunmasına dayanıp savunmayı genişletme yasağına aykırı olarak, imza ve yazı incelemesi yapılması gerektiği ve bilirkişinin konusunda uzman olmadığı bu sebeple raporun hükme esas alınamayacağı konusundaki itirazlarının ise usul ekonomisine katkı sağlamadığı zira sonuca etkisinin olmadığı ve dava sürecini uzatmak amaçlı yapıldığı yönünde mahkememizde kanaat oluştuğundan sadece icra takip dosyasının bulunduğu mevcut aşama dikkate alınarak davacının kefil olarak sorumlu olup olmadığı irdelenerek dosya hakkında karar verilmiştir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 02/10/2017 tarih 2015/26911 Esas-2017/8811 Karar sayılı ilamına göre;”… anılan kanun hükmü uyarınca davalı-alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için davalı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması da şarttır. Dosya kapsamına göre, iş bu davada davalının takipte kötü niyetli olduğu ve davacıyı zarara uğratmak kastıyla hareket ettiği ispat edilememiştir. Hal böyle olunca davalının kötü niyetinden söz edilemez ve onun aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez.” Bu sebeple davalının kötü niyetli olduğu davacı yanca ispatlanamadığından ve talebin yasal şartları oluşmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Nitekim izah edilen , davanın kabulüne, davacının Adana 1. İcra Müdürlüğü ‘ nün 2018/7105 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, davacının yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, icra takibinde kesinleşen miktara göre yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hesaplanmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacının Adana 1. İcra Müdürlüğü ‘ nün 2018/7105 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine,
3-Davacının yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 54,40-TL başvurma harcı ile 4.535,99-TL karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 4.590,39-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvurma harcı ve 1.309,63-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.364,03-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 696,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bu dava nedeniyle davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 10.624,48-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Fazla gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK’nın 333 maddesi gereğince ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere Türk Milleti Adına karar verildi.19/10/2022
Katip 154465
¸e-imzalıdır.
Hakim 196012
¸e-imzalıdır.