BABA OĞUL TAŞINMAZ DEVRİ- TASARRUFUN İPTALİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ŞANLIURFA
2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/269 Esas
KARAR NO : 2017/9
DAVACI : İ.K.
VEKİLİ : Av. SELİM HARTAVİ –
DAVALILAR : 1- M.E.
2- M A.E
DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 21/03/2016
KARAR TARİHİ : 05/01/2017
Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalılardan M. E.’un vekil eden İ. K.’na olan 52.500,00 TL tutarındaki borcuna karşılık olarak 01/06/2015 tanzim , 01/07/2015 vade tarihli 52.500,00 TL meblağlı bonoyu vekil edene bıraktığını, borcun vadesinde ödenmemesi nedeniyle vekil eden borçlu M.E. aleyhine Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2016/43 Esas sayılı icra takip dosyası ile takibe geçildiğini, davalı M.E. aleyhine Kambiyo Senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takip dosyasında borçluya ödeme emri takibin kesinleşmesine müteakiben 11/02/2016 tarihinde uyap sistemi üzerinden yapılan Takbis sorgulamasında borçlu adına Şanlıurfa ili Merkez İlçesi Çiçekli köyü Terziharabesi mevkii 523 parsel nolu taşınmaz kaydı tespit edildiğini, dava konusu taşınmaz kaydına haciz konulması için Tapu Sicil Müdürlüğü’ne yazılan haciz müzekkeresi sonucunda borçlu M. E.’un 15/02/2016 tarihinde 6708 yevmiye numarası ile diğer davalı ve aynı zamanda oğlu olan M. A.’a satış işleminden tescil edildiğinin tespit edildiğini arasında yapılan alım satım akdinin muvazaali olduğunu ve tasarrufun iptali gerektiğini, davalı M.E.’un borcun doğumundan ve icra takibine geçildikten sonra adına kayıtlı gayrimenkulü diğer davalı oğlu 1990 doğumlu M. A. E.’a bedelsiz devrettiğinin sabit olduğunu temlik işleminin takip sonrası yapılmasının davalının kötüniyetli olduğunu ve alacaklıdan mal kaçırma kastıyla yapıldığını açıkça ortaya koymakta olduğunu, yine taraflar arasında alacak borç ilişkisi bulunmadığı halde dava konusu taşınmazın bedelsiz olarak diğer davalıya devrinin mal kaçırma kastının varlığına karine oluşturmakta ve yargıtay uygulamalarında bu gibi durumlarda diğer davalı üçüncü kişinin kötüniyetli olma şartını aramamakta olduğunu, davalı M. E. adına başkaca mal bulunmadığını, beyan etmiş olduğu tüm bu nedenlerle dava konusu satışı yapılan dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konularak borçlu M. E. adına kayıtlı iken 15/02/2016 tarihinde 6708 yevmiye numarası ile M. A.E.’a yapılan satış işleminden Şanlıurfa ili Merkez İlçesi Çiçekli köyü Terziharabesi mevkii 523 parsel nolu taşınmazın icra dosyasındaki tüm alacak miktarı kadar İİK. 277 maddelerine göre cebri icra yoluyla alacağın tahsiline yetki verilmek üzere tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalıların davaya cevap vermedikleri ve duruşmalara katılmadıkları görülmüştür.
Şanlıurfa 3. İcra Dairesinin 2016/43 nolu dosyasının incelenmesinde; alacaklı İ.K. tarafından borçlu M.E.’a karşı 65.047,36 TL asıl alacağın ( masraflar ve faiz hariç ) tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığı, anlaşılmıştır. Mahkememizce dava konusu taşınmazın tapu kaydının celbi hususunda tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmış ve gelen kayıtlar dosyamız arasına alınmıştır. Mahkememizce ilgili kolluğa ve Ocak 2016 tarihi itibariyle davalıların üzerlerine kayıtlı mal varlığının bulunup bulunmadığının araştırılması hususunda tapu müdürlüğü’ne müzekkere yazıldığı ve gelen müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Dava İİK 227. Maddesi ve devamı gereğince tasarrufun iptali davasıdır.
Mahkememizce, dava dilekçesi , icra dosyası, dava konusu borca ilişkin belge, bilgi ve kayıtlar, gelen müzekkere cevapları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; takip dayanağının 01/07/2015 ödeme tarihli, 01/06/2015 düzenleme tarihli borçlusu davalı M. E., alacaklısı davacı İ. olan bono olduğu, 523 parsel sayılı taşınmazın 15/02/2016 tarihinde davalı-borçlu tarafından oğlu diğer davalı M.A.ye devredildiği anlaşılmakla Yargıtay 17.H. D. 2007/2113 E., 2007/1416 sayılı kararında ” …Borçlu Serdar ile tasarrufta bulunduğu 3. kişi Melek kardeş olup bunun aksi iddia olunmamıştır. İİK’nun 278/2.maddesinin 1.bendine göre borçlu Serdar ile 3.kişi Melek arasındaki akrabalık ilişkisine nazaran yapılan tasarruf bağışlama hükmündedir. Sözkonusu maddenin uygulanmasında 3.kişinin iyi niyetli olması koşulu aranmaz. Borçlunun vadesi gelmiş borcunu ödememek için taşınmazını kardeşine satmasının alacaklılara zarar vermek kasdıyla ve iyiniyetli bir kişiden beklenmeyecek bu tasarruf niteliğinde olduğuda kuşkusuzdur.” şeklindeki yerleşik içtihatlarıyla yakın akrabalar arasındaki tasarrufun bağışlama hükmünde olup burada borçludan satın alan kişinin iyi niyetli olup olmadığına bakılmayacağı sabit olmakla somut olayda davalıların baba-oğul oldukları ve alacaklıdan mal kaçırma kastıyla hareket ettikleri anlaşılmakla Şanlıurfa 3. İcra Dairesinin 2016/43 nolu dosyasında takip borcu toplamı olan 65.047,36 TL alacağın tahsili için davacıya taşınmaz üzerinde haciz ve satış yetkisi verilmesine ve ancak 640,60 TL yönünden (dava değeri 65.687,96 TL olup takibe geçilen borç miktarı 65.047,36 TL olmakla) davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
Şanlıurfa ili, Çiçekli Mahallesi, Terziharabesi mevkii, 523.parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının muhafaza edilerek, toplam 65.047,36 TL alacağın tahsili için davacıya taşınmaz üzerinde haciz ve satış yetkisi verilmesine,
640,60 TL yönünden davanın REDDİNE,
2-Peşin harcın mahsubu ile karar tarihi itibari ile alınması gereken 4.443,38 TL nispi karar ilam harcının, kabul red oranına göre (K: % 99.02 – R: % 0,98 ) 4.399,83 TL nin davalılardan, 14,35 TL nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 5 tebligat ve 2 müzekkere gideri olan 60,20 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre (K: % 99,02 – R: % 0,98 ) 59,60 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihi itibari ile davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 7.505,17 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
İlişkin, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’nin İlgili Dairesine gönderilmek üzere mahkememize verilecek veya başka yer mahkemesi aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/01/2017
Katip 169900
E-imza
Hakim 122558
E-imza