HACİZ İHBARNAMELERİNE KARŞI İTİRAZ ETMEYEN ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN AÇTIĞI MENFİ TESPİT DAVASI- DAVANIN SÜRE YÖNÜNDEN REDDİ

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1746
KARAR NO : 2022/42

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2021
NUMARASI : 2021/139 Esas, 2021/398 Karar
DAVACI : D. ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş

DAVALI : TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI TÜRKİYE ANONİM ORTAKLIĞI
VEKİLİ : Av. SELİM HARTAVİ
[16958-59361-38738] UETS
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 11/01/2022
YAZIM TARİHİ : 11/01/2022

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 29/03/2021 tarih ve 2021/139 Esas, 2021/398 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğünün 2017/6112 Esas sayılı dosyasından borçlu Mehmet Velat K.’in müvekkil şirketteki hak ve alacaklarının haciz için alacaklı vekilinin 07.01.2019 tarihli haciz ihbarnamesi gönderildiğini, üç haciz ihbarnamesi yapıldığını ve hepsine müvekkili olduğu kurumca süresinde itiraz edildiğini beyanla, davalıya karşı icra dosyasında borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; zorunlu arabuluculuk şartı olmadan açılan davanın reddi gerektiğini, zaman aşımı itirazları olduğunu, davacı tarafça haciz ihbarnamesine karşı hiç bir itirazda bulunulmadığını, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; “…Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6112 esas sayılı takip dosyası üzerinden alacaklının talebi üzerine davacıya birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, süresinde bu ihbarnamelere itiraz edilmemesi üzerine gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin, davacıya 28/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği eldeki menfi tespit davasının, 27/07/2020 tarihinde açıldığı, İİK’nın 89-(3) maddesi uyarınca “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir…” hükmünün yer aldığı, belirtilen bu hükümde yer alan 15 günlük dava açma süresi hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Diğer yandan, davacı tarafından davanın süre geçmesi sebebiyle genel hükümlere göre açıldığı ileri sürülmüş ise de; İİK’nın 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davası, takip borçlusunun takip alacaklısına karşı açacağı bir dava türü olup, somut olayda davacı takip borçlusu olmadığından, belirtilen kanun hükmünün uygulanması mümkün değildir. Diğer deyişle üçüncü kişinin, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliği sonrası açacağı dava, İİK’nın 89-(3) maddesinde düzenlenen dava olup, bu davada yukarıda belirtildiği üzere (15) günlük hak düşürücü süreye tabidir.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davalarının usulden reddedildiğini, eldeki davanın İcra ve İflas Yasası’nın 89. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğunu, somut olayda, üçüncü haciz ihbarnamesi müvekkili olan davacı/ üçüncü kişiye tebliğ edilip, eldeki dava da 29/03/2021 günü açıldığına göre, yasal dava açma süresinin geçmediğini, diğer bir ifade ile davacı üçüncü kişinin İcra ve İflas Kanunu’nun 89/3 maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre içerisinde davasını açtığını, mahkemece ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi başlangıç kabul edilerek, davanın yasal hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddedilmesinin ve bu kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin olası zararlarının önüne geçmek adına ve icra tehdidi altında ödemeye icbar edilmemesi için icra takibinin usul ve yasaya aykırı olarak açıldığını ve işlemlerin de buna bağlı olarak hukuka aykırı olduğu dikkate alınarak yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.

İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava, 2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 89/3 maddesi uyarınca, haciz ihbarnamelerine itiraz etmeyen üçüncü kişinin açmış olduğu menfi tespit davasıdır.

2004 sayılı İİK’nın 89/3. Maddesinde; “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir. ” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre ikinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsın onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması gerekmektedir. Dava dilekçesi ve talep sonucuna göre, iş bu dava İİK. 89/3. maddesi kapsamında açılmış bir menfi tespit davasıdır ve yasa maddesinde belirtilen on beş günlük dava açma süresi hak düşürücü süre mahiyetindedir.

Hak düşürücü süreler “itiraz” niteliğindedir ve itiraz bir hakkın doğumuna engel olan veya doğmuş bir hakkı ortadan kaldıran bir sonuç yarattığı için, borçlu bundan vazgeçemez ve hâkim tarafından doğrudan ve kendiliğinden göz önüne alınmak zorundadır.

Şanlıurfa 3. İcra Dairesi’nin 2017/6112 Esas sayılı takip dosyasında, davacı D…. Elektrik Dağıtım Anonim Şirketine 1. haciz ihbarnamesinin gönderildiği ve 13/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, iş bu ihbarnameye itiraz edilmediği, akabinde 2. haciz ihbarnamesi gönderildiği ve 08/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, iş bu ihbarnameye de süresinde itiraz edilmediği için 3. haciz ihbarnamesi gönderildiği ve 23/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, akabinde davacı tarafından süresinde 2. haciz ihbarnamesine itiraz edildiğinden bahisle Şanlıurfa 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/43 Esas sayılı dosyası ile şikayette bulunulduğu, Şanlıurfa 2. İcra Hukuk Mahkemesince 1. Ve 2. Haciz ihbarnamelerine itiraz edilmediği, üçüncü haciz ihbarnamesine karşı ise ancak menfi tespit davası açılabileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, kararın istinaf ve temyiz incelemelerinden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Eldeki menfi tespit davası üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 23/12/2019 tarihinden sonraki onbeş günlük seri içinde açılmamış olup dava tarihi 27/07/2020’dir. Bu durumda, mahkemece davanın süresinde açılmamış olması nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının peşin alınan 426,00 TL’den mahsubu ile bakiye 345,30 TL harcın istek halinde davacıya iadesine ,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/01/2022

Başkan
39633
e-imzalıdır.

Üye
119158
e-imzalıdır.

Üye
165975
e-imzalıdır.

Katip
149160
e-imzalıdır.

Sosyal Medyada Paylaş

Leave a Comment