İDARİ İŞLEM TESİS EDİLMESİ AMACIYLA BAŞVURAN DAVACININ BU BAŞVURUSU ÜZERİNE DAVA AÇMA SÜRESİ GEÇİRİLDİKTEN SONRA İDARECE KENDİLİĞİNDEN CEVAP VERİLMESİ HALİNDE AÇILAN DAVANIN SÜRESİNDE OLDUĞU
T.C.
DANIŞTAY
2. DAİRE
E. 2008/1133
K. 2008/3470
T. 12.9.2008
• İDARİ İŞLEM TESİSİ ( Amacıyla Başvuran Davacının Bu Başvurusu Üzerine Dava Açma Süresi Geçirildikten Sonra İdarece Kendiliğinden Cevap Verilmesi Halinde Açılan Davanın Süresinde Olduğu )
• DAVA AÇMA SÜRESİ ( İdari İşlem Tesis Edilmesi Amacıyla Başvuran Davacının Bu Başvurusu Üzerine Dava Açma Süresi Geçirildikten Sonra İdarece Kendiliğinden Cevap Verilmesi Halinde Açılan Davanın Süresinde Olduğu )
2577/m.7,10
ÖZET : İdari işlem tesis edilmesi amacıyla başvuran davacının bu başvurusu üzerine, dava açma süresi geçirildikten sonra idarece kendiliğinden cevap verilmesi halinde, açılan davanın süresinde olduğu hakkında.
İsteğin Özeti : Ordu İdare Mahkemesi’nin 24.1.2008 günlü, E:2007/1341, K:2008/88 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Temyizi istenen kararın yöntem ve yasaya uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : Hürriyet Micozkadıoğlu
Düşüncesi : Davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : S. Sema Kabukçu
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce temyize cevap dilekçesinin geldiği ve dosyanın tekemmül ettiği görülerek, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, … İli, … İlçesi Milli Eğitim Müdürlüğünde Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni olarak görev yapan davacının, … Merkez … Lisesine yer değiştirmek suretiyle atanmak üzere yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 25.10.2007 günlü, 19674 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Ordu İdare Mahkemesi’nin 24.1.2008 günlü, E:2007/1341, K:2008/88 sayılı kararıyla; 2577 sayılı Yasanın 10. maddesinin son cümlesinde geçen; “dava açılmaması veya davanın süreden reddi” hallerinden kasdedilenin, idari başvuru üzerine 60 gün içerisinde kesin olmayan bir cevabın verilmesiyle dava açmayan ve bekleyen kişinin, maddede öngörülen 6 aylık sürenin geçmesiyle dava açmaması veya 6 ay geçtikten sonra açılan davanın süreden reddi hali olduğu, bu bağlamda idari başvuruyu müteakip 60 gün içerisinde hiçbir cevap verilmemişse bu sürenin bitimini takiben ikinci 60 gün içinde dava açılması gerektiği, 2577 sayılı Yasanın 10. maddesi uyarınca idari başvurunun yapıldığı 12.4.2007 tarihinden 60 gün sonra isteğin zımnen reddedilmiş olduğunun kabulü ile bundan sonraki 60 gün içerisinde, fakat bu tarihin de Adli Tatil dönemine rastlaması sebebiyle en geç 12.9.2007 tarihinde dava açılması gerektiği halde 20.11.2007 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle dava süre aşımı yönünden reddedilmiştir.
Davacı, idarenin verdiği yanıt üzerine davanın süresinde açıldığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7 nci maddesinde, Danıştay’ da ve idare mahkemelerinde idari dava açma süresinin, kural olarak yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren altmış gün olduğuna işaret edilmiş; aynı Yasa’nın 10 uncu maddesinde ise; “İlgililer haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.” hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 12.4.2007 günlü başvurusuyla … , Merkez … Lisesine atanmak istediği, isteminin … Kaymakamlığının aynı günlü yazısıyla Valiliğine bildirildiği, davacının 11.6.2007 günlü dilekçesiyle atanma isteğini yinelediği, bu isteminin de Kaymakamlığın 12.6.2007 günlü yazısıyla Valiliğe sunulduğu, Ordu Valiliğinin 25.10.2007 günlü, 19674 sayılı işlemi ile davacının isteminin reddedildiği, ret işleminin davacıya 6.11.2007 tarihinde tebliği üzerine 20.11.2007 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2577 sayılı Yasanın 10. maddesinin 2. fıkrasının son cümlesinde, dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabileceğinin düzenlendiği, hakkında idari işlem yapılması amacıyla başvuran davacının bu başvurusu üzerine dava açma süresi geçirildikten sonra idarece kendiliğinden cevap verilerek başvurusunun reddedildiği, 2577 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde açıklanan usule göre 6.11.2007 tarihinde tebellüğ ettiği işlemin iptali istemiyle 20.11.2007 tarihinde dava açtığı görülmekte olup; böylece yasal süresinde açıldığı anlaşılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulüyle Ordu İdare Mahkemesinin 24.1.2008 günlü, E:2007/1341, K:2008/88 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen husus gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, kullanılmayan 22.90.-YTL yürütmeyi durdurma harcının isteği halinde davacıya verilmesine, 12.09.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.