İŞ AKDİNİN FESHİ- PETROL İSTASYONUNDA ÇALIŞAN İŞÇİNİN ARACA DİZEL YAKIT DOLDURMASI GEREKİRKEN BENZİN DOLDURMAK SURETİYLE İŞVERENİ ZARARA UĞRATMASI
T.C.
Yargıtay
7. Hukuk Dairesi
Esas No:2014/14659
Karar No:2014/23280
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin işverence feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı konusunda uyuşmazlık vardır.
Davacı, işveren tarafından ibraname imzalatılmak istendiğini imzalamadığı için işten kovulduğunu bu nedenle hak etmiş olduğu kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ise davacının kendisinin işten ayrıldığını, kendisine işe geri dönmesi çağrısını içeren ihtarname keşide edildiğini, davacının benzin istasyonuna gelen müşterilerin aracına dizel yakıt doldurması gerekirken benzin doldurması nedeniyle araç sahibinin ve işverenin zarara uğradığını buna ilişkin tutanak tutulduğunu, bu zarar nedeniyle şirket tarafından ödenen tutarın takas ve mahsubuna karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yanlış yakıt yüklemesi olayından sonra davacının iş akdinin davalı işveren tarafından sona erdirildiği, davalı işverence davacının devamsızlık yapmak suretiyle eylemli olarak iş akdini feshettiğine ilişkin iddianın ispat edilemediği, yanlış yakıt yüklemesi sebebiyle davacının işten çıkarıldığı ileri sürülmüşse de İş Kanunun 26. maddesinde belirtilen süre geçtikten sonra işçinin çıkışının verildiği, sonuç olarak iş akdinin haklı nedenle feshedildiği iddiasının davalı tarafça ispat edilemediği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, iş sözleşmesinin 21.08.2011 tarihinde haksız olarak feshedildiğini iddia etmiştir. Davalı işveren ise her ne kadar kendilerinin iş sözleşmesini feshettiğini iddia etmemiş ise de dosya içeriği ve tanık beyanları doğrultusunda davacının iş sözleşmesinin 21.08.2011 tarihinde İş yerinde meydana gelen 17.08.2011 tarihindeki olay nedeniyle fesih edildiği anlaşılmaktadır. 17.08.2011 tarihli olaya gelince; davacı pompacı olarak çalışırken dizel araca yanlış yakıt yüklemesi sebebiyle işvereni zarara uğratmış ve bilirkişice yapılan hesaplama sonucunda davacının kusur oranına göre işverene vermiş olduğu zararın 3.361,06 TL olduğu tespit edilmiştir. 4857 sayılı Yasanın 25/2-ı bendine göre bu miktar davacının 30 günlük ücretini aştığı için işveren feshi haklı nedene dayanmaktadır. İşverenin daha sonra işçiye ihtarname göndermek suretiyle “gel işe başla“ demesi yeni bir akde icap niteliğindedir ve sonuca etkili değildir. İş sözleşmesinin feshinin işverence haklı nedene dayandığı anlaşılmakla işçinin kıdem ve ihbar tazminatı hakkı bulunmamaktadır.
Mahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucunda kıdem ve ihbar tazminatı alacağı talebinin kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.