İŞYERİNDE AMİRİNE ARGO TABİRLERİ AŞACAK İFADELERLE SAYGISIZLIK- İŞ AKDİNİN FESHİ
TC
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
ESAS: 2019/1465
KARAR: 2019/14419
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : …BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 32. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
…Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
…Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 18/08/2013-20/06/2016 tarihleri arasında egzoz emisyon teknisyeni olarak çalıştığını, mesai arkadaşları ve üstlerine karşı çalışma huzurunu ve düzenini bozacak şekilde münakaşa ettiği iddiasıyla işten çıkarıldığını, davacının asıl işten çıkarılma nedeninin Nakliyat İş Sendikasından istifa ederek TÜMTİS sendikasına üye olmak istediğini söylemesi ve TÜMTİS sendikasının yöneticileri ile görüşmeler yapması olduğunu ileri sürerek, feshin geçersizliğinin tespiti ile müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 18/03/2013 tarihinden itibaren egzoz emisyon teknisyeni olarak çalıştığını, saygısız ve rahatsız edici davranışları nedeniyle daha önce uyarılmış olmasına rağmen işyerinde herkesin içinde amirleri hakkında edep ve terbiye dışı beyanda bulunduğunu, iş akdinin tazminatsız olarak münakaşa çıkarması sonucunda sona erdirildiğini, davacının yazılı savunmasında da argo tabirler kullandığını kabul ettiğini, yaşanan olayla ilgili disiplin kurulunun toplanarak bu hususun görüşülmesini bizzat davacının talep ettiğini, sendika temsilcilerinin de bulunduğu disiplin kurulunda davacının tavır, davranışları ve söylemleri nedeniyle iş akdinin feshine oybirliği ile karar verildiğini, davalı şirketin sendika faaliyetlerini engellediği iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, yazılı savunmasında sendika hususunda beyanı olmadığı halde işe iade davasında bu hususun ileri sürülmesinin kötüniyetinin ispatı niteliğinde olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, ”…Tüm dosya kapsamı, tanıkların ifadeleri, disiplin soruşturma evrakı birlikte değerlendirildiğinde; işyerindeki egzos emisyon mobunun açılmasının üç kişinin sorumluluğunda olduğu, mobun açılması yönünde davacı ile amiri arasındaki olayların davacı ile iş ilişkisini sürdürmenin imkansız hale getirmediği, işyerinde huzursuzluk yaşandığı somut delillerle ispat edilemediği, işyerinde 3 yıl çalışması bulunan ve daha önce uyarı cezası almayan davacının söz konusu eylemi nedeni ile disiplin cezası ile uyarılması mümkün iken iş akdinin feshi yolunun seçilmesi eylem ile orantılı olmadığı feshin son çare olma ilkesine uygun davranılmadığı, davacının eyleminin İş Kanunu’nun 25/II. madde kapsamında olmadığı ve feshin geçerli olmadığı…” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ç) İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince özetle; “Davalı taraf davacının, olay günü amirine karşı “Ben kimsenin egosunu tatmin etmek için y.rağının altına yatmam” dediğini ileri sürmüştür. Davacı taraf ise dava dilekçesinde olay günü davacının amirine sitemli bir şekilde kimsenin egosunu tatmin etmek zorunda olmadığını beyan ettiğini belirtmiş, ayrıca davacı bila tarihli savunmasında “… saygısızlık etmek amaçlı bir tepki göstermedim. Sadece argo bir tabir ile örneklendirme yapma hatasında bulundum” şeklinde beyanda bulunmuş olduğu görülmekle, davacının davalı tarafça iddia edilen ifadeleri kullandığını kaçamak ifadelerle ikrar ettiği, dinlenen tanık beyanlarıyla da davacının olay günü davalı tarafça iddia edilen ifadeleri kullandığı anlaşılmıştır. Ancak davacının, olay günü sarf ettiği bu sözler ağır argo tabir içerir kaba sözler olmasına karşılık, halk arasında zaman zaman kullanılan argo bir deyim olduğu, davacının amirine yönelttiği bir küfür veya hakaret söz konusu olmadığı, olayın anlık gelişen bir hadise olduğu, büyümeden tarafların birlikte yemekhaneye geçtikleri, işyerinde olumsuzluğa veya huzursuzluğa neden olacak bir durum söz konusu olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı hakkında daha önce tutulmuş bir tutanak veya verilmiş bir ceza da bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının olay günü argo deyim içerir bu sözleri ile amirine yönelik tavırlarının iş akdinin feshini gerektirecek ağırlıkta olmadığı, davacının hizmet sözleşmesi korunarak daha hafif bir yaptırımla cezalandırılması yerine iş akdinin feshi yoluna gidilmesinin fesihte ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, bu nedenle davalı işverence gerçekleştirilen fesih işleminin geçersiz olduğu…” gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
E) Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
F) Gerekçe:
İş sözleşmesinin, işçinin amirine karşı sarfettiği sözler nedeniyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, dosya içeriğine göre iş sözleşmesinin davacının, olay günü amirine karşı “Ben kimsenin egosunu tatmin etmek için …(sinkaf) altına yatmam” dediği gerekçesiyle feshedildiği, davacının yazılı savunmasında bu sözleri söylediğini tevil yollu ikrar ettiği ayrıca tutanak mümzii davalı …B’nin de olayı doğruladığı, davacının sözlerinin amirinin şahsına karşı olmadığı ancak argoyu aşan ağır tanımlamalar olduğu anlaşılmaktadır. Bu şekilde sözler sarfeden davacının bu davranışının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı sabittir. Buna göre, feshin geçerli nedene dayandığının kabulü ile davanın reddi gerekirken Mahkemece yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.
Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İlk Derece Mahkemesinin kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40 TL karar-ilam harcından peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 15,20 TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.725 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan avansların talep halinde ilgilisine iadesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, kesin olarak 27/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.