KREDİ KARTI ALACAĞINDAN DOLAYI EMEKLİ MAAŞININ KESİLMESİ- KESİNTİYE ZIMNEN RIZA – ŞİKAYET TARİHİ İTİBARİYLE HACZİN KALDIRILACAĞI
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2017/2050
KARAR NO. 2017/3383
KARAR TARİHİ. 29.5.2017
Davacı … vekili tarafından, davalı … aleyhine 26/12/2013 gününde verilen dilekçeyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07/11/2014 tarihli kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR
Dava, emekli maaşından yapılan haksız kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, borcu sebebiyle davalı tarafından aleyhine başlatılan icra takibinde emekli maaşına haciz konularak kesinti yapıldığını, İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde açtığı davada haczin kaldırılmasına karar verildiğini belirterek, emekli maaşından İcra Hukuk Mahkemesince karar verilene kadar haksız olarak kesilen miktarın iadesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 5510 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra davacı hakkında yapılan icra takibi ile davacının maaş hesabından yapılan kesintilerin davacının muvafakati olmaksızın yapıldığı, bu sebeple İcra Hukuk Mahkemesince haczin kaldırılmasına karar verildiği, anılan Kanunun 93. maddesine göre yapılan kesintinin 88. madde de sayılan alacaklardan olmaması ve sonradan davacının hacze muvafakat etmemiş bulunması gerekçesiyle, istemin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya incelendiğinde, davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibi kapsamında İcra Müdürlüğü’nün 21/07/2008 tarihli yazısı ile davacının maaşının 1/4’ünün haczi ile kesinti yapılmasının istenildiği, 23/10/2012 tarihinden itibaren kesinti yapılmaya başlandığı, uzun bir süre kesinti yapıldıktan sonra davacı tarafından İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde 10/09/2013 tarihinde şikayette bulunulduğu, 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 25/09/2013 gün ve 2013/585 esas, 2013/581 karar sayılı kararı ile davacının şikayeti haklı görülerek emekli maaşına uygulanan haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, kredi kartı alacağının takip konusu yapıldığı, emekli maaşına konulan haciz ve ilk kesinti tarihinin üzerinden uzunca bir süre geçmesine rağmen davacı, maaşından kesinti yapılmasına açıkça karşı koymayarak zımnen rıza göstermiştir. Ancak, 10/09/2013 tarihinde İcra Hukuk Mahkemesi’ne şikayette bulunarak emekli maaşına konulan haciz ve kesinti işlemine karşı açıkça rıza göstermeme iradesini ortaya koymuştur. Bu hal ve şartlar altında davacının geçmişe dönük yapılan kesintilerin iadesini istemesi Medeni Kanunun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eder. Davacının zımnen rıza gösterdiği dönemi de kapsayacak şekilde yapılan kesintilerin iadesine karar verilemez. Şu halde, sadece şikayet tarihinden sonra yapılan kesintiler var ise talep edilebilir.
Dosya kapsamından İcra Müdürlüğü tarafından İcra Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karar gereği borçlunun emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılmasına dair SGK’ya 24/10/2013 tarihinde yazı yazılmış ise de, şikayet tarihinden sonra da dosyaya SGK tarafından kesintilerin gönderilmeye devam edildiği, ancak İcra Müdürlüğü’nce gönderilen bu paralardan 684,36 TL nin SGK’ya “borçlunun maaşından gelen fazla kesinti olup iade” açıklamasıyla 04/12/2013 tarihinde iade edildiği ve 01/07/2014 tarihinde SGK İl Müdürlüğüne yazılan yazıyla, borçlunun emekli maaşı üzerindeki haczin İcra Hukuk Mahkemesi kararı ile kaldırıldığı ve borçlunun maaşından kesilerek dosyaya gönderilen 684,36 TL’nin de sırada başka haciz yok ise borçluya iade edilmek üzere 04/12/2013 tarihinde Müdürlük hesabına yatırıldığının bildirildiği, kalan 1.406,02 TL’nin ise borçlu vekilinin talebi üzerine borçlu vekilinin hesabına 16/06/2014 tarihinde ödendiği, böylece şikayet tarihinden sonra yapılan tüm kesintilerin de bu şekilde iadesinin gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Şu halde, davanın tümden reddi yerine, yanılgılı değerlendirme ile davacının zımnen rıza gösterdiği dönemde yapılan 2.184,88 TL miktarındaki kesintiyi kapsar şekilde iadeye karar verilerek istemin kabul edilmiş olması doğru olmamış, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, 29.05.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.