SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU TARAFINDAN BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZ SÜRESİNİN KANUNA AYKIRI ŞEKİLDE KISALTILMASI
T.C
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
2021/3830 E. , 2021/4571 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun reddine dair verilen karara davacı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davacı tarafından yapılan itirazın kabulü ile başvurunun kabulüne dair verilen 19.06.2019 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı … vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili,13.08.2012 tarihinde desteğin sürücüsü olduğu … plakalı aracın yaptığı tek taraflı kazada davacının desteği vefat etmiştir. Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Hayetince başvuranın talebinin reddine dair verilen karara davacı tarafça itiraz edilmesi üzerine; İtiraz Hakem Heyetince davacının itirazın kabulü ile başvurunun kabulü ile 50.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 17.10.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava, destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
Anayasanın 35. ve 36. maddeleri ile 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesi uyarınca, taraflar dinlenilmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Aksi halde savunma hakkı kısıtlanmış olur.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 23. fıkrasında, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun hükümlerinin sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı belirtilmiş, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın tahkim usulüne ilişkin tebligatı düzenleyen 438. maddesinde de, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça tebligatın 11/02/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunun Elektronik Tebligat başlıklı 7/a maddesinde ise; “Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan Yasanın 11., Avukatlık Kanunu’nun 41. ve 6100 sayılı HMK’nın 71 ve devamı maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
Yine HMK’nın 280. maddesinde; “Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir.” Bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür. Aynı Yasanın 281. maddesinde bilirkişi raporunun taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde beyanda bulunmaları gerektiği düzenlenmiştir.
Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti; 11.06.2019 tarihli ara kararda rapora karşı beyan için taraflara 3 gün kesin süre verilmesine karar verilmiştir.
Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince davacı tarafa kesin süreli ihtaratı içeren ara kararın e-posta yoluyla tebliği usule aykırı değil ise de, yukarıda açıklanan Anayasa ve Yasa hükümlerine aykırı şekilde; ara kararında HMK’nın 281. maddesine uygun şekilde taraflara bilirkişi raporuna varsa itirazlarını bildirmeleri için 2 haftalık yasal süre yerine 3 gün kesin süre tanındığının kararlaştırılması hatalı görülmüş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bente açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.