selimhartavi.com

SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMA- ETKİN PİŞMANLIK -SUÇU ORTAYA ÇIKARMA VE SUÇUN KENDİLERİ ALEYHİNE VASIFLANDIRILMASINA KATKIDA BULUNMA

T.C
YARGITAY
3. Ceza Dairesi

2021/2766 E. , 2021/10128 K.

“İçtihat Metni”

İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.07.2018 tarih ve 2017/318 – 2018/310 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1-)Sanıklar …, … ve … yönünden; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddi,
2-)Sanık … yönünden; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63 ve 55 maddeleri uyarınca mahkumiyetine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi,
3-)Sanıklar …, …, …, … ve … yönünden; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 221/4-son, 221/5, 62, 53, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddi
Temyiz edenler : Sanıklar müdafileri

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanıklar …, … ve …’ın çocuklarını örgüte müzahir okullara göndermeleri eylemlerinin örgütsel faaliyetler olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 5 ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile imzalandığı belirtildiği halde; UYAP’ta yapılan kontrolde, İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararı ile 17.08.2018 tarihli duruşma zaptının 182513 sicil numaralı katip tarafından; 13.07.2017 ve 10.10.2017 tarihli duruşma zaptlarının 34463 sicil numaralı üye hakim tarafından elektronik olarak imzalanmaması mahallinde giderilebilir eksiklik olarak görülmüştür.
I-)Sanıklar …, …, …, …, …, … ve … hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddine, ancak;
Tayin edilen temel cezalardan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi uyarınca artırım yapılırken, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden uygulama maddesinin yalnızca 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeple BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK’nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkralarından “3713 sayılı TMK’nın 5. maddesi gereğince” ibarelerinin çıkarılarak yerlerine “3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası gereğince” yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-)Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;

1-) Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadele bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
TCK’nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih,… K. 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 K.).
TCK’nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunulduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3’ten 3/4’e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
Bu açıklamalar ışığında, somut olay değerlendirildiğinde; sanıkların örgütte kaldığı süre ve konumları itibarıyla, örgütün yapısı, faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları ile ilgili verdikleri bilgilerin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere faydalılık derecesi ve aşamalardaki beyanları ile suçu ortaya çıkarmaları ve suçun kendileri aleyhine vasıflandırılmasına katkıda bulunmaları nazara alındığında silahlı terör örgütüne üye oldukları ve TCK’nın 221/4-2. cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdıkları anlaşıldığından, sanık … ile kolluk ve savcılıkta verdiği beyanları mahkeme huzurunda da aynen tekrar ettiği, soruşturma aşamasındaki ikrara yönelik beyanlarından esas itibariyle dönmediği anlaşılan sanık …’nın etkin pişmanlığın gerçekleştiği aşama ve verilen bilgilerin niteliği de dikkate alınarak TCK’nın 221/4-2 maddesi kapsamında cezalarından indirim yapılması gerektiği gözetilmeden takdirde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,
2-)Sanık … hakkında örgüt üyeliği suçundan kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında; İlk Derece Mahkemesi gerekçesi ve hüküm fıkrasında “sanık … hakkında silahlı terör örgütü yöneticiliğinden kamu davası açılmış ise de eylemlerinin yöneticilik değil üyelik kapsamında kaldığı anlaşılmakla” şeklinde belirtilerek dosya kapsamıyla örtüşmeyen hususlara kabulde yer verilmek suretiyle hükmün karıştırılması,
3-)Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanık … ve sanık … hakkında tayin edilen temel cezalardan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi uyarınca artırım yapılırken, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden uygulama maddesinin yalnızca 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeple BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın … 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sosyal Medyada Paylaş

Leave a Comment