selimhartavi.com

TAM YARGI DAVASI – ZAMANAŞIMI

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/9816
Karar No : 2015/2147

İstemin Özeti : Bursa 2. İdare Mahkemesi’nin 06/06/2014 tarih ve E:2014/537; K:2014/729 sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi :Çiğdem Demir

Düşüncesi :Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:

Dava; davacı tarafından, Gemlik Devlet Hastanesinde Kasım 2006 tarihinde yapılan ameliyat sonrasında bacağına konulan platinin kırılması ve tedavisinde gerekli özenin gösterilmemesi nedeniyle %24,6 oranında kalıcı iş görmez hale geldiğinden bahisle 1.000-TL maddi(fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere) ve 100.000-TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Bursa 2. İdare Mahkemesi’nce; davacının 2006 yılında meydana gelen olayda yaralanmasından dolayı, Kasım 2012 tarihinde %24,6 oranında kalıcı iş görmez hale geldiği ilişkin adli tıp raporunun tek başına yeni bir hukuki durum yaratmadığı, bu rapor üzerine tazminat istemiyle idareye yapılan başvurunun zımnen reddi üzerine, uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılan davada, 2577 sayılı Yasanın 13. maddesinde öngörülen bir yıl ve herhalde olay tarihinden itibaren beş yıllık sürelerin geçmesi nedeniyle süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından, davanın süresinde olduğu iddiasıyla anılan Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu?nun 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemelerinin gerekli olduğu, bu isteklerinin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabilecekleri, görevli olmayan adli ve askeri yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmayacağı kuralına yer verilmiştir.

Yukarıda anılan Kanun maddesinde idareye başvuru süresinin, idari eylemlerden zarar gören kişilerin eylemi öğrendiği tarihten itibaren başlayacağı saptanmış olmaktadır. Bu haliyle başvurma süresine başlangıcı yalnızca eylem tarihi ve zararlı sonucun doğduğu tarihi esas almanın, zararın henüz ortaya çıkmadığı veya çıksa bile zararın çıkış sebebinin öğrenilemediği durumlarda dava açma süresinin çok kısalmasına yol açacağı yada dava açma hakkını ortadan kaldıracağı ve hak arama özgürlüğüyle bağdaşmayacağı açıktır. Bundan dolayı zararın doğmasına sebeb olan eylemin idariliğinin öğrenildiği tarihi esas almak gerekmektedir.

Eylemlerin idariliği ve doğurduğu zarar ise, bazen eylemin yapılmasıyla birlikte ortaya çıkarken, bazen de çok sonra, değişik araştırma, inceleme ve hatta ceza yargılamaları sonucu ortaya çıkabilmektedir.

Dosyasının incelenmesinden, davacının vinç operatoru olarak çalıştığı, geçirdiği kaza sonrası Gemlik Devlet Hastanesinde Kasım 2006 tarihinde yapılan ameliyat sonrasında bacağına konulan platinin kırılması ve tedavisinde gerekli özenin gösterilmemesi nedeniyle ilk olarak ilgili doktor aleyhine 17.11.2009 tarihinde Gemlik Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tazminat davasının husumet yokluğu nedeniyle reddedildiği, bu kararın 04.04.2014 tarihinde kesinleşmesi üzerine, 10.10.2013 tarihinde açılan davada Bursa 1. İdare Mahkemesince verilen 06.01.2014 gün ve E:2013/1220, K:2014/5 sayılı merciine tevdi kararı sonrası oluşan zımni ret kararı üzerine 22.05.2014 tarihinde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlıkta, davacı tarafından 2006 yılında yapılmış olan söz konusu ameliyatın hatalı olduğunun 2009 yılında başvurmuş olduğu Bursa Devlet Hastanesi ortopedi ve travmatoloji bölümünde kendisini muayene eden doktor tarafından kendisine söylenmiş olduğu, ayrıca davacının %24,6 oranında kalıcı iş göremezliğine dair adli tıp kurumu tarafından rapor düzenlendiğinin iddia edildiği fakat; dosya içerisinde bu iddialara ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, bunların elde edilmesine yönelik mahkemece araştırma yapılmadığı görülmektedir.

İdare Mahkemesince, davacının dava açma süresinin başlangıcına ilişkin iddialarını ve ilgili merciine tevdi kararının da davacıya ne zaman tebliğ edildiği irdeleyecek şekilde bir inceleme ve araştırma yapılarak , 2577 sayılı kanun kapsamında dava açma süresine ilişkin hususlar yeniden değerlendirilerek ve açıkça ortaya konulduktan sonra dava hakkında karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın çözümü için yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme sonucu verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacı temyiz isteminin kabulü ile Bursa 2. İdare Mahkemesi’nin 06/06/2014 tarih ve E:2014/537; K:2014/729 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye
Kırdar
ÖZSOYLU
Dr. Tacettin
ŞİMŞEK
Mustafa
GENÇ
Süleyman Hilmi
AYDIN
Hannan
YILBAŞI

Sosyal Medyada Paylaş

Leave a Comment