TAPU KAYDININ HUKUKİ DEĞERİNİ YİTİRMESİ-KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ
T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/337
K. 2002/478
T. 21.1.2002
743/m.639
4721/m.713
3402/m.14
ÖZET : Aile nüfus kayıt örneğine göre; kayıt maliklerinden K. 09.08.1959 M’da, 25.10.1970 tarihinde vefat etmiştir. Yerel bilirkişi ve tanıklar, davacının dava tarihinden geriye doğru 20 yıldan fazla süre ile tasarrufta bulunduğunu bildirmişlerdir. Dava konusu paylar dava tarihine kadar intikal de görmemiştir. Davacının dava konusu taşınmazı dava tarihinden geriye doğru 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarrufta bulunduğu belirlenmiş olduğuna ve kayıt maliklerinin ölüm tarihinden dava tarihine kadarda intikal görmemiş bulunduğuna göre, dava konusu paylara ait kayıtlar TMK.nun 713/2. maddesi hükmü uyarınca hukuki değerini yitirmiş olmaktadır.
DAVA : Davacı 291 ada 58 parseldeki davalı gerçek kişilerin miras bırakanları M. ve K.’nın paylarına ait tapu kayıtlarının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Yargılamaya gelen davalılar davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
KARAR : Davacı, uyuşmazlık konusu parselin paydaşlarından K’nın 1970 yılından önce, M’ninde 25.10.1970 tarihinde vefat ettiğini, uyuşmazlık konusu payların intikal görmediğini, 20 yıldan fazla süre ile taşınmaza zilyet olduğunu,adı geçen kişilerin paylarına ait tapu kaydının MK.nun 639/2 maddesi hükmü uyarınca hukuki değerini yitirdiğini ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Mahkemece kayıt maliklerinin davalı gerçek kişileri mirasçı olarak bıraktıklarını, kendilerine davetiye çıkarılmak suretiyle davada yer aldıklarını, kazanma koşullarının davacı yararına oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Türk Kanuni Medenisinin 639/2 ve daha sonra yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 13/2.maddesinde; Tapu Sicilinde maliki kim olduğu anlaşılmayan veya 20 yıl önce ölmüş yada gaipliğine hükmedilmiş bir kimse adına kayıtlı taşınmazın aynı maddenin 1. fıkrasında belirtilen koşullar altında tasarruf edilmiş olması halinde kaydın hukuki değerini yitireceği belirtilmiştir.İncelenmekte olan olayda; davacılar ölüm sebebine dayanmışlardır. Aile nüfus kayıt örneğine göre; kayıt maliklerinden K. 09.08.1959 M.’de, 25.10.1970 tarihinde vefat etmiştir. Yerel bilirkişi ve tanıklar, davacının 02.12.1998 dava tarihinden geriye doğru 20 yıldan fazla süre ile tasarrufta bulunduğunu bildirmişlerdir. Dava konusu paylar dava tarihine kadar intikal de görmemiştir.
Davacının dava konusu taşınmazı dava tarihinden geriye doğru 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarrufta bulunduğu belirlenmiş olduğuna ve kayıt maliklerinin ölüm tarihinden dava tarihine kadarda intikal görmemiş bulunduğuna göre, dava konusu paylara ait kayıtlar TMK.nun 713/2. maddesi hükmü uyarınca hukuki değerini yitirmiş olmaktadır. Bu açıklamalar karşısında mahkemenin ret gerekçesi dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve 1.370.000 .- lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 21.01.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.